3 Şubat 2011 Perşembe

Sen Neymişsin Be Abi



Efes Pilsen forması altında oyuna sonradan giren 6 numaralı bu abimizin işi; rakibin skorerinin başına çökmek ve buna müteakip skorerin topu bırakıp 'hadi bırakalım abi be ne yaaa' demesi sonrasında savunmada kapılan topun ileriye fırlatılması ardından Efes Pilsen'in skor hanesine 2 sayı yazdırmaktı. Zaman zamanda perdeden çıktıktan sonra o kendine has şut stiliyle yüzdesi fena olmayan üçlükler de gönderirdi köşelerden. Adına 'Ferrari' denilen Ömer Onan'ı ilk beşe monte etmek,ondan komple bir yıldız yaratmak kimsein aklına gelmedi. Üstüne üstlük yeri geldi benche makhum edildi,milli takımdan yaşı bahane edilerek uzaklaştırılmaya bile çalışıldı. Ancak o,tüm bunlara sahada gösterdiği performanslarla cevap verdi ve tüm basketbolseverler için önemli bir karakter oldu. Zaman zaman agresifliğiyle karşı takım taraftarlarında bir infial yaratma potansiyeli de olsa Sırbistan maçında Teodosic'e yaptığı o 'dayılanma' ile adeta kafasının içine girdi ve bu da işimize geldi. Tecrübe kazandıkça da savunmadaki dayılanma ile gerçek dayılanma arasında belirgin ayrım yapabilir oldu ve son birkaç yılda komple bir yıldız oldu. Lakabı 'Ferrari' olan Ömer bu günlere 'Ferrarisini Satmadan' geldi. Hızı falan yerinde (maşallah) yaş 32 olmasına rağmen. Euroleague'de kariyer sayı rekoruna Valencia maçıyla ulaştı. Ayrıca Beko Basketbol Ligi'nde de 16 sayı ile kariyerinin en iyi dönemini yaşıyor. Mirsad Türkcan'la beraber bu kaliteli kadroyu bir arada tutan en önemli parça. Hem öyle sade çene yaparak sağlamaya çalışmıyor bu birlikteliği,yeri geliyor bir top uğruna yerden yere atlamayı,fast breaki bitirebilmek pahasına pota altındaki kameramanı mamülen emekli etmeyi görev biliyor kendine! Ne yalan söyleyim böyle büyük bir oyuncuyu,takipçisi olduğum takımın skorerini hayatından bezdirme noktasına getirse bile izlemek büyük bir zevk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder