11 Şubat 2011 Cuma

Bir Devrin Sonu



Televizyonlarda son dakika haberleri görüyorum 'Hüsnü Mübarek görevini yardımcısına devretti diye' iplemiyorum fazla. Yeni uyanmışım dün geceki 2 maçtan sonra. Şöyle basketbol sitelerine bir göz atarken karşılaşıyorum şaşırtan haberle. Salt Lake City Deseret News kaynaklı habere göre Utah Jazz organizasyonu ve coach Jerry Sloan arasındaki 23 yıllık birliktelik bitiyor. Ntvspor'a bakıyorum son dakika haberi verecekler mi diye? Bari en azından altyazı geçseler? Bekle babam bekle o da yok... Bir Utah Jazz taraftarı olarak biraz derinden etkilendim sanırsam. Her neyse yazımda geçen bu iki şahsiyetin;görevleri başında yirmi yıldan fazla bulunan yöneticiler olmasından başka ortak noktaları yok. Biri görevi bıraksın diye halkı isyan ediyor,diğeri için ise arada ben dahil taraftar  grubu köpürsek bile ayrılık fikrini bir türlü konduramıyorduk. Ne kadar tezat iki profil değil mi? Bu kadar güncel haber yeter konumuza geri dönelim. Oyunculuk kariyerinde de sert oyunuyla, mücadeleden kaçmamasıyla tanınırdı 1965 draftında Baltimore Bullets tarafından 4.sıradan kurt koç. 4 kez Nba'in en iyi savunma takımına,2 kez de en iyi ikinci savunma takımına seçidi. 2 kez Allstar seçildi ve kariyerinin sonunda Bulls organizasyonu tarafından 4 numaralı forması emekli edildi. Koçluğa da formasını emekli eden organizasyonda başladı bu eski toprak 3 seneden kısa bir süren bu deneyimden sonra asistan koçluk görevini üstlendi ve 1988 yılında 23 yıl sürecek bir maceraya adım attı Utah Jazz ile birlikte. Sert mizaçlı biriydi,öyle oyuncusu için saha dışında bir 'baba' figürü değildi,oyuncusunu kazanmak uğruna çaba göstermezdi,kendine göre doğruları vardı ve bunlardan vazgeçmezdi başarısız olsa bile. Tam anlamıyla eski kafalı 'old school' bir koçtu. O spor tarihine 'istikrar' kelimesini öğreten bir şahsiyetti. Yanına aldığı 2 tane oyuncuyla beraber bir organizasyonun tarihini değiştirdi. Kimlerden bahsettiğimi biliyorsunuz herhalde. Biri lig tarhinin en çok asist yapan oyuncusu,diğeri ise Kareem Abdul Jabbar'dan sonra en çok sayı bulan ikinci oyuncu apoletine sahip bir postacı. 18 yıl muazzam bir birlikteliğe sahip oldular.  Bu önemli ikilinin emekli olmalarından sonra bile Ben Handlogten (eski Ülkerli),Michael Ruffin'li kadroyla bile playoff' trenini son maçta kaçırdı. Sadece 2004-2005 sezonunda %50 galibiyet oranının altında kaldı. Takımın geleceği olan Deron'la çaylak yılının ilk dönemlerinde biraz sıkıntı yaşasa bile onunla beraber bir konferans finaline ulaştı. Buna karşın kariyerinde hiç 'Yılın Koçu' ödülünü alamadı. Bu ödülü alıp ardından kariyeri sonlanan birçok örnek var. Buradan bu ödülün çokta matah birşey olmadığını hatırlatmaya gerek yok. Dedim ya mücadeleden kaçmazdı Sloan. Şampiyonluk yolunda 2 kez Jordan'lı Chicago'ya Nba Finali'nde kaybetti pes etmedi. Eşini kanserden kaybetti yine pes etmedi 69 yaşındaki çınar ama koçluk konusunda pes etme vaktinin geldiğini herkese beklenmedik bir zamanda gösterdi. Bir taraftar olarak beni zaman zaman fitil etse bile;1998 finalinde Jordan ve arkadaşları sevinirken aralarından üzgün ayrılan bu beyaz formalı oyuncular için duyduğum sevgiyi arttıran bir şahsiyet oldu ve kendisini tanıdıkça  ona karşı duyduğum saygı giderek arttı. Son olarak bir dipnot : Sloan'ın yardımcısı Phil Johnson'u kutlamak gerek. Mükemmel bir duruş gösterdi arkasında durduğu adam görevi bırakma kararı alınca. Yapılan basın toplantısında 'onunla geldim onunla beraber gideceğim.' diyerek bir Jazz taraftarı olarak gönlümde taht kurdu. Seni unutmayacağız yaşlı kurt...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder