24 Haziran 2011 Cuma

Nazar Etme Ne Olur Çalış Seninde Olur !


Ülker grubu, futbolun üç büyüklerine basketbolda da destek vermeye karar verdiğinde Türk Basketbolu için önemli önemli bir adım atılmıştı. Bu sezonun sonlanmasıyla Ülker grubu Galatasaray ve Beşiktaş'tan desteğini çekeceğini açıkladı . Sponsorluk sürecinde bu iki takımızında fırsatlardan ne ölçüde faydalandıklarına bir bakacak olursak ; biri ailenin çalışkan evladı , diğeri ise hakkında eve gelen şikayetin haddinin hesabının olmadığı problemli bir çocuk profili çizmekte . Ailenin gözde evladı ; Cemal Nalga skandalı dışındaki 4 sezonda bir çeyrek final ( sponsorluk desteği aldığı ilk sezon ) 2 yarı final ve son sezonda da final oynarak istikrarlı bir gelişim gösterdi. Özellikle yabancı oyuncu kadrosunda  istikrarı yakalayamamış olsa da (Sadece Radoslav Rancik takımda iki sene üstüste forma giydi.Kendisi seneye Ukrayna'da forma giyecek) ödemeler ile ilgili herhangi bir sorun yaşamadı sarı kırmızılılar. Malik Dixon ,Gerald Fitch , Dee Brown , Milan Gurovic gibi oyuncuları barındırdı kadrosunda. 
    
Aynı tabloyu ailenin sorunlu çocuğu için değerlendirecek olursak; sponsorluk desteği almadan önceki sezonda oynanan final ile taraftarın ilgisi azda olsa futboldan çekilmiş  ve   Ülker'in desteğiyle    'bir şampiyounluk gelir mi ?' sorusu akıllara gelir olmuştu. Sponsorluk süresince siyah beyazlılar bir sene çeyrek final  bir sonraki sene yarı final oynama konusunda büyük istikrar tutturdu . Bu bir ters bir düz motif böyle giderse seneye yarı final kesin (!) .Ancak Delgado'nun gidene kadar  Cola   Turka'dan    gelen    sponsorluk yardımı ile hayatını idame ettirmiş olması , oyuncuların alacaklarından ötürü külüple sürekli sorunlar yaşamış olmaları , antrenman boykotları vardı bu 5 sezonda dillerde . Sadece 2007-2008 sezonunda Rick Apodaca'lı, Sandro Nicevic'li ve en önemlisi Preston Shumpert'li (takımdan ayrılması bir taraftar olarak bende ayrı bir yaradır ) kadro için büyük bir başarı beklentisi oluşmuştu . O sezon fırtınalar gibi esen ligi birinci bitiren kadronun Uleb Cup çeyrek finalinde ailenin çalışkan çocuğu olan Galatasaray'a yine maddi sıkıntılar sonucu patlak veren oyuncu isyanı sonunda elenmesi ve ardından playofflarda ilk turda Türk Telekom'a elenmesi Beşiktaş üzerinde gezen bu kara bulutların dağılmayacağı konusunda ben dahil olmak üzere herkesi hemfikir yaptı. Takımda 3 senedir forma giyen oyuncunun Mire Chatman olması ayrı bir ironi . Oyununun çok yönlülüğünü sevdiğim ama disiplin ve mental olarak bazı problemlere sahip olduğu aşikar olan Chatman'ın kadroda tutulup ; Galatasary'da gösterdiği performans ile Beşiktaş taraflarının yüreğini cız ettiren Preston Shumpert'in gönderilmesine göz yummak ayrı bir yazı konusu!
    
Galatasaray başa Oktay Mahmuti gibi bir sistem adamını getirip ardından koçun etiketi sayesinde kaliteli Türk oyuncu transferi yaptı ve kaliteli yabancılarıyla Euroleague kapısına dayandı. Artık kadro olarakta istikrar korunacak ve kaliteli parçalarla donatılacak (Ender , Cevher , Furkan takviyeleri) gibi görünüyor. Beşiktaş ise oyuncularını sözleşmelerini feshetmeleri için komando eğitimine tabi tutmaya devam etsin atı alan gitti istediği yere gibi...

14 Haziran 2011 Salı

Kim Lan Bu Jason Terry ?

           
Kariyeri boyunca sıkıntılı durumlarda elini taşın altına koymaktan çekinen,figüran olmaktan öteye geçemeyen bu adam ne oldu da bu playoff'larda kediden aslana dönüştü?Yazının kahramanı Jason Terry nam-ı değer JET; kariyeri boyunca bekleneni verememiş , baskı altında ezilen damgası yemiş biri iken (2006 finali ve Golden State serisi buna örnek ) bu sene başta Lebron James olmak üzere tüm Miami savunmasına kafa tuttu. Belki de bu sene başlangıcında sağ pazusunun iç kısmına yaptırdığı şampiyonluk dövmesi (şampiyon olduktan sonra yapılan röportajda sergileme imkanı buldu.) yada oynanacak maç öncesi rakip takımın şortuyla yatma ritüeli sonuç gösterdi ve tüm bu totemler onu yüzüğe ulaştırdı.1999 yılında Atlanta Hawks tarafından 10. sırada seçilen Arizona mezunu Terry , Stacey Augmon'dan sonra birinci veya ikinci çaylaklar takımına seçilme başarısı gösteren Hawks oyuncusu oldu.Hawks forması altında yaşanan playoffsuz sezonlar belki de onun küçük takımın büyük oyuncusu rolüne kapılmasına ve Dallas'ta beklenen performansı gösterememesine sebep oldu. Ancak bu sezon herkese farklı bir Terry izletti ve geçmişteki kötü hatıraları yok etmeyi bildi.

Bu sene başladığında onlara ben dahil olmak üzere hiçkimse tarafından şans verilmeyen bu takım, Portland'ı ıkına sıkıla eledikten sonra, bu seneki en büyük şampiyonluk adayı olan L.A Lakers'ı süpürerek büyük bir sürprize imza attı.  Kadroya baktığımızda büyük çoğunluğun 'kaybedenler' safında bulunduğunu görmek mümkün. Shawn Marion ; playofflarda kaybolan, Phoenix'ten ayrıldıktan sonra ( açıkçası Nash'tan ayrıldıktan sonra ) bitti gözüyle bakılan biriyken  finalde farklı bir opsiyon oldu. Jason Kidd ; paspas olmuş bir organizasyonu iki kez finale taşıma başarısı gösterdi ancak tüm bunlar ona bir yüzük kazanma şansı tanımadı. Richard Jefferson , Kenyon Martin ve daha bir çok takım arkadaşını en az iki gömlek yukarı atlatıp aldıkları kontrata etik olarak ortak olmasını beklediğimiz veteran oyun kurucu nihayet bugün kavuştu uğrunda koştuğu bu yüzüğe. Peja Stojakovic ; Robert Horry'nin o mucizevi üçlüğü sonrası girdiği travmadan uzun yıllar çıkamadı. (New Orleans günleri de travma gibiydi)

Tyson Chandler ; Chicago tarafından yukarıdan seçilmesine rağmen hiçbir zaman bekleneni verememiş,konferans finalinde eledikleri Oklahoma tarafından takası sağlık testinde yetersiz olması nedeniyle iptal olmuş bir oyuncudan NBA şampiyonunun ilk beş pivotuna dönüştü . Takımın yıldızı her sene büyük fedakarlıklarla gittiği milli takımında 2002 Dünya Şampiyonası'nda bronz , 2005 Avrupa Şampiyonası'nda gümüş madalya kazandı. Belki bu düşük beklentili takımla elde edilen başarıyı hayalkırıklığı olarak nitelemek yanlış olsa da 2006 ve 2007'de yaşanan o hayal kırıklıkları ardından toparlanmak üstüne yüzüğü almak kolay değil. Takımın koçu şampiyon olabilecek bir takıma sahip iken kafası kırığın teki yüzünden (bu elaman ron ron oluyor) kaderi değişiyor ve o Jim Carrey suratlı adam şampiyonluğa daha bugün kavuşabiliyor belki daha erken kavuşabilecekken.
          
'Kaybedenler Kulübü'ne üye olmak için yeterli dramaya sahip bu organizasyon elemanları. Tüm seri boyunca favori Miami'ye karşı güzel bir mücadele örneği sergileyerek ve hakederek kazandı bu şampiyonluğu. Lanetli gömleği üzerlerinden çıkarıp Lebron ve arkadaşlarına emanet ettiler . Onlarda bu lanetli emaneti şampiyon olana dek taşıyacaklar tabi şampiyon olabilirlerse...