15 Kasım 2010 Pazartesi

doktor bu ne?

Utah'ın deplasmanda oynadığı son birkaç maçına bakıp dehşete düşmemek elde değil!Senelerdir deplasmlarda idare edip 'Salt Lake City'de görüşelim' modunda devam eden takıma 'hangi hoca üfledi?' diye sormadan edemiyorum kendime.İlk yarıları uyuyarak geçiren ardından devre arasında ölüyü diriltecek bir iksir içen jazzcılar deplasmanda oynadıkları son 4 maçını kazandı ve toplamda olan galibiyet serisini 5 maça çıkardı.Bu seriye içerde oynadıkları L.A Clippers maçıyla başlayan Utah ilk yarısını geride kapadıkları maçı kazanmasını bildi.D-Will 30 sayısını 8 ribaund ve 7 asist ile süslüyorduArdından Utah'ın çok sevdiği(!) deplasman turuna start verildi.İlk maktul (rakip) Miami Heat idi.Paul Millsap rüya gibi 46 sayı 9 ribauntluk performansı ile uzatmaya giden maçta muhteşem üçlüyü devirmeyi başardı.AK 47'nin triple double ı yoklayan istatistiği dikkat çekiciydi.Florida katili bir kez daha iş başındaydı ve bu sefer maktul Orlando Magic idi.Bu sefer coşan Deron Williams istatistik hanesine 30 sayı 14 asist ve 5 ribaunt yazdırdı.Florida'dan aldığı gazla devam edildi deplasman turnesine ilk yarı gene geride kabul edildi (45-42 atlanta lehine) ve sonuç?Sonuç gene galibiyetti.Doğu'nun kalburüstü takımlarından Atlanta karşısında çoşan isim yeni transfer Al Jefferson idi.15 sayı 10 ribaund ve 6 asist geceye damgasını vurdu.AK 47'nin 12 ribaundunun takdire şayan bir görüntü olduğu kesin!Kontrat sezonu gelen Doktor Ahtapot dar olan rotasyona iyi katkı veriyor ama o Stockton ve Malone'suz sezonda tipik bir d-leauge takımı gibi görünen ve buna rağmen playoff kapısından son maçta dönen Utah'a verdiklerinin yanında bir hiç kalıyor...Deplasman turunun son ayağı Charlotte idi.İlk yarı uykuda geçiyor (49-33 charlotte lehine) ama bu sefer galibiyet son topta D-Will'in 'gözyaşı damlası' ile geliyordu.17 sayısına 9 asist ekleyen Deron'a 19 sayı ve 6 ribaund ile Al Jefferson katkıda bulunuyor ve Jazz evine şen dönüyordu.'Miami Fatihi' Millsap Atlanta maçı dışında (11 sayı 6 rib.) muazzam bir performans sergiledi.Bu adam ikinci turun diplerinden bulunan nadide bir mücevher!Zamanında Portland'ın önerdiği kontratı karşılaması Kevin O'Connor'ın ne kadar doğru bir hamle yaptığının göstergesi.Phoenix karşısında sürekli zorlayan Deron Williams takımını tam bir lider gibi yönetti ve deplasman turuna Charlotte'a karşı attığı 'gözyaşı damlası' ile son noktayı koydu.Aksayan Jefferson daha da alışmış görünüyor.Tek olumsuz nokta ise,büyük bir umut olarak 9. sıradan draft edilen Gordon Hayward'ın bu maçlarda genellikle dakika bile alamamış olması idi.Ne diyelim kurt hoca Sloan'ın bir bildiği var demek ki..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder