31 Aralık 2010 Cuma
Mutlu Yıllar Millet
Fenerbahçe Ülker kadar cömert olamasamda (Saras transferine gönderme yapıyorum) en içten dileklerimi paylaşıyorum sizle.Nice mutlu,huzurlu,sağlıklı ve basketbol dolu yıllara..
26 Aralık 2010 Pazar
Noel'in Yüzü Suyu Hürmeti Bölüm 3

Orlando taraftarları Stan Van Gundy'e takımı geri döndürdüğü için binlerce kez teşekkür etmeli bence.Takastan sonra yepyeni bir kadroya hakim olan takımın iki büyük maçtan(San Antonio ve Boston) galip çıkması büyük iş!Brandon Bass'ın 21 sayısı,son ana kadar sahada ruh gibi dolaşan Jameer Nelson'un attığı 2 kritik üçlük ve Hido'nun 16 sayı 4 ribaund 4 asisti maçı Orlando'ya getirdi.Howard hücümsal manada yoktu ve oyunda zeka gerektiren 'blok uğruna basket ihlali yapması,hakemle oynaması vs.' kısımlarda her zamanki gibi sınıfta kaldı.Boston cephesinde Garnett ve 'Big Baby' Glen Davis sazı Pierce'dan alsalarda bu çaba sonuç vermedi.Ana yemeğe gelirsek Bosh dışında herkes beklenenlerin altında iki takımdada.Odom ilk dakikalarda Kobe sayesinde aktif görünsede Lakers cephesinde ne Gasol ne Kobe istediklerini yapabildi.Yarının sonuna doğru çıkarmak üzere olduğu kavga ile gündeme gelen Ron Ron iki faulü çok erken alarak kenara geldi ve ruh gibiydi ilk yarı.Miami cephesinde daha öncede belirttiğim gibi Chris Bosh muazzam başladı ilk yarıya (18 sayı).Lebron'un 3 kritik üçlüğü.Chalmers'un 2 üçlüğü Lakers savunmasını cezalandırdı.Bu maç için bir tahminde bulunmayacağım çünkü ne olacağı belli değil.Her an herşey olabilir!Bir doğru bir yanlış tahminle geceyi kapatarak basketbol bayramı ile ilgili yazılarıma şimdilik ara veriyorum.Ama çok güzel gündü vesselam.
25 Aralık 2010 Cumartesi
Noel'in Yüzü Suyu Hürmeti Bölüm 2
Uzun tempo güzel bir New York-Chicago maçıyla başladı ve bu güzel mücadeleden galip ayrılan ev sahibi ekip oldu.New York'ta bir şeyler felaket şekilde değişmiş.'Kimse bana yardımcı olmuyor' diye mızmızlanan Stoudemire'a Felton,Gallinari(ikinci yarıdaki oyunuyla),Chandler(double double yaparak),Fields,Turiaf muazzam bir şekilde yardımcı oldu.Maçın başında içlerine Boston savunma ruhu kaçmış olan New York'lular iki oyuncunun (Rose ve Boozer) sırtında giden eksik Chicago'yu devirmeyi bildi.Bunun ardından gelen Orlando-Boston maçının ilk yarısına bakacak olursak,temsilcimizden muhteşem bir pasaj izledik.Anlaşıldı ki Hidayet bu takımın beyni!Bu pasajda 8 sayı ve yaptığı asistlerle takımını 13-0 öne geçirdi.Ama karşısındaki takım 'görmüş geçirmiş' bir ekip idi.Sonunda ne olurdu dersiniz?Pierce önderliğinde 15-0 lık seriyle Amway Arena'daki herkesi yerlerine çivilediler.Bu yarı içerisinde Howard'ın etkisizliği bu takımın geleceği hakkında soru işaretleri oluşturuyor haliyle.Rashard Lewis'in gönderilmesi sonrası yüzlerine bakılan Bass ve Anderson ikilisi yavaş yavaş paslarını atıyor ( özellikle Anderson).Rotasyon çok ama çok dar Orlando'nun acilen bir uzuna ihtiyacı var (tıpkı BJK Cola Turka gibi).Garnett,Pierce ikilisi sayesinde Robinson'un saçmalıkları falan hiç göz önüne gelmiyor ama 'keşke Rondo oynasa be!' demeden alamıyorum kendimi.İkinci yarı tahminime gelirse;bu ilk maç kadar zor olmayacak gibi (Allahtan yanılmadık).Orlando ne kadar didinse bile Boston alır götürür.
Noel'in Yüzü Suyu Hürmeti Bölüm 1

9 Aralık 2010 Perşembe
Galibiyetin Hatırlattığı Gerçekler

* Iverson takıma tam adapte değil,son çeyreklerde koç Burak Bıyıktay hiç düşünmüyor Amerikalı süperstarı.Çünkü Chatman'la aynı anda oynadıklarında savunmada düşüyor takım.Maça beş başlayıp;ikinci beş oyuncularının (Cüneyt.Mustafa,İsmail) oynadığı sürelerde skor yükünü çekmesi beklenerek mutlu edilebilir A.B.D'li yıldız.Savunmada ise aşka gelip top çalmasından başka birşey beklenmemeli.Ayrıca ne pahasına olursa olsun Iverson son çeyrekte oyunda kalmalı.Yanına Bekir yada Serhat'tan birini vererek savunma biraz yukarı taşınabilir.(Son Asvel maçının son çeyreği Serhat'ın savunma yapabileceğini gösterdi.Bekir'in kısa milli takım kariyerinde savunmaya yatkın olduğu görüldü)
* Uzunlar (özellikle Cevher ve Ogilvy) savunma ribaundunta ve birebir savunmada başarısız.Hücumda ise dış şutu çok forse etmeleri bir negatiflik olarak gösterilebilir.Takıma pota altı savunmasını düzeltecek,ribaund alacak tarzda bir adam lazım (bkz.Furkan Aldemir -Karşıyaka-,James Thomas -Erdemir-,Kzell Wesson -eski dost-)
* Türk oyuncuların oyuna katkı vermesi şart.Serhat'ın Walsh üzerindeki son çeyrek savunması ve bu çeyrekte attığı basketler maçı temsilcimize getirdi.Bekir çok formsuz,maçta kaçırdığı boş üçlükler buna bir örnek.Mustafa Abi'nin oynatılmaması çok ilginç.Deplasmandaki Asvel maçında (son dakikalarda kaçan maçı nasıl yakalarız ümidyle oyuna girdi ama) süre aldı.Türk uzunlardan İsmail'in benchten gelip katkı vermesi takımın savunma yapan uzun konusundaki zaafını gösteriyor.Zamanında kulube ihtarname çeken ve bundan dolayı silinen altyapıdan yetişmiş Kerem Özkan'ı gelde arama!Hiç girmemeli şu kulube ihtar çekenlerin takımdan gönderilme biçimlerine.Çünkü bir başlarsak sonu gelmeyecek ve konuyu dağıtmanında alemi yok.
Bu üç başlığın üzerine düşülmesi durumunda takımın defoları daha rahat saklanacak ve sorunlar bir nebze olsun dinecektir.
22 Kasım 2010 Pazartesi
Final Four Büyüsünü Bozar Mı Acaba?
Fenerbahçe Ülker sakatlanarak sezonu kapatan Sloven oyuncusu Gasper Vidmar'ın yerini Sean May ile doldurdu.Sloven oyuncunun gösterdiği büyük gelişim sonrası geçirdiği sakatlığın muazzam bir şekilde hem Türkiye hem de Euroleague'de devam eden temsilcimizi derinden etkileyeceği kesin.Ömer ve Semih'ten sonra bu iki önemli oyuncunun yerlerinin dolup dolmadığı tartışılırken gösterdiği performans ile tüm soru işaretlerini ortadan kaldırdı genç Sloven.Tanjeviç döneminde ilk geldiğinde (2007) Preldziç'i alana Vidmar'ın bedava verildiğini zannettiğimiz dönemlerde çok ham görünüyordu.Bunun üzerine bir dönem Slovenya'ya Union Olimpija'ya geri döndü (2009).Ardından Slovenya Milli Takımı ile 2010 Dünya Şampiyonasında mücadele veren Vidmar Fenerbahçe Ülker formasını yeniden giymeye başladı ve geliştiğinin sinyallerini verdi.Zamanında Semih ve Ömer'in yaptığı kaleciliği Vidmar gayet güzel yapmaya başlamışken Medical Park Trabzonspor maçında talihsiz şekilde sakatlandı.Bu dönem içinde Fenerbahçe Ülker Türkiye Ligi ve Euroleague'de toplam 8 galibiyet elde edip yenilmedi.Takım adeta Aydın Örs zamanındaki gibi savunma yaparak küllerinden doğdu.Final Four sözcükleri haram olmaktan çıkmıştı artık.Nevan Spahija'nın muazzam yapılan savunmalar sonrası (Barcelona deplasmanı ve Siena maçı) biraz abartarak bu performansları yetersiz bulması mentalitenin ne denli değiştiğine ufak bir örnek.Şanssız sakatlık sonrası Vidmar'ın yerine Enes mi gelir diye düşünürken Sean May haberi düştü şaşırtıcı şekilde.Şimdi birazda May'ın kariyerinden bahsedelim.Koleji North Carolina'da okuyan May 2005 finalinde 26 sayı 10 ribaund istatistikleri elde ederek takımını şampiyon yaptı.Kolejde geçirdiği üç senede 16 sayı 10 ribaund ortalamaları elde etti.Ardından Charlotte Bobcats tarafından 13.sırada seçildi.Charlotte ile tamamlanan çaylak kontratı sonrası 1 sezonluğuna geçen senenin sürpriz ekiplerinden Sacramento Kings ile anlaştı.Orada da tam manasıyla 'yatan' lottery pick Sean May;çoğu zaman 'huzur bozan,kilolarıyla başı dertte olan' sıfatları kullanıldığında Eddy Curry ile birlikte anılır oldu.Sonunda Nba'de geçirdiği 5 sene sonra işsiz kaldı.Ana mentalitesi 'SAVUNMA' olan,Vidmar'ın sakatlanması sonrası adeta bir 'kaleci'ye ihtiyaç duyan temsilcimiz ne akla hizmetse Sean May ile anlaştı.Bu transfer FB Ülker'i olumlu etkilemek bir yana,seneler sonra temsilcilerimiz için zikredebildiğimiz 'final four' sözcüklerini tekrar ortadan kaldırcaktır.Fizik olarak (atletik,ribaund-blok yapabilecek),mental olarak (sorunsuz,takım içi dengeleri bozmayan) ihtiyaçların 'i'sini ortadan kaldırmayacaktır.Ümit ediyorum takım içindeki olumlu hava;Sean May'ın tüm olumsuzluklarını ortadan kaldırır,bu sorunlu karakterin en azından ufak bir katkı vermesini ve benim yanılmamı sağlar.
21 Kasım 2010 Pazar
Demps'i Övmeye Gelmiyor

20 Kasım 2010 Cumartesi
Biraz Erken Ama...

18 Kasım 2010 Perşembe
Bu Gidişle Son Verilmez Dertlere ...

Allen Iverson'ın Beşiktaş Cola Turka formasıyla oynadığı ilk maç kendi içinde büyük dramaya sahipti.'The Answer' ın ilk sayısına olan özlem ilk 15 dakikada tüm tribünler dahil herkesi esir aldı.İlk maçına ilk beş başlatılan süper yıldızın antrenmanlarda adeta bir geç takım oyuncusu gibi çalıştığından dem vuranlar bu oyuncu için bir oyun çizmeyi akıl edemeyerek genç takım oyuncusu gibi unuttular Iverson'u!Adam zorladı iki-üç şut ardından içeri drive'ı sonrası potaya savurduğu top basket oldu ve tribünler kendine geldi.Maça başlandığında takımın eskisi Mire Chatman gövde gösterisinde bulundu adeta Iverson ve tüm aleme karşı.Ardından Fenerbahçe Ülker'de kenarda oturduğu günlere nazire yaparcasına Serhat Çetin çıktı ortaya.İlk yarı sonunda 14 sayı ile en skorer oyuncuydu genç yetenek.Biraz Ogilvy biraz Chatman biraz Serhat'tan ibaretti karakartal.Allen Iverson 4 sayı ile tamamladı ilk yarıyı yeni geldiğinden biraz paylaşımcı görünümdeydi süper yıldız,yaptığı asistler bunun en açık örneği.Rakip Hemoform'da Macvan'ın etkili olmasını az çok basketboldan anlayanlar bile tahmin edebilirdi.Yaşını bilmesemde (pek genç olduğu söylenemez) 11 numaralı Kristoviç maşallah Serhat'ın yanından vızır vızır turnikerler bırakıyor!İşin en komiği basket yedikten sonra oyuncularımızın Golden State'li yada birkaç sene önceki New York'lu oyuncular gibi koşarak hücüm alanına dönmeleri ne kadar savunma yanlısı(!) olduklarının en açık göstergesi.İkinci yarının başında kurt oyun kurucu Cüneyt Erden sazı aldı eline dış atışlarla önde tuttu karakartalı.Allen Iverson'ı oyuna ısıtmak için yaptığı küçük tüyo içeren konuşmalar kameraların gözünden kaçmadı kurt oyuncunun.Bu ikili arasındaki diyaloğa değinmişken beraber oynamaları gerekliliği gözler önüne serildi.Chatman oynatmaktan ziyade oynamayı düşünen oyuncu.Bundan ötürü Cüneyt-Iverson ikilisi beraber sahada kalmalı.Ayrıca takımın 'abi'leri statüsündeki Bekir ve Mustafa'nın maçta aldıkları kısıtlı sürede ayrı bir cevapsız soru.Iverson'u mutlu edebilmek için bu oyuncunun yanına Cüneyt ve Mustafa yada Bekir'den birini monte etmek en mantıklı çözüm gibi duruyor.Çünkü bu tecrübeli oyuncular atmaktan ziyade pas vererek takım içi dengeleri korumaya yönelik karaktere sahipler.Uzunlarla ilgili konuya istemeyerek geliyorum.Fedor dışında savunmanın 's'sinden hoşlanan yok.Fedor'da faul problemine kolayca girebilen bir oyuncu olduğundan oyundan çıktığında Beşiktaş üç saniyesi yol geçen hanı mübarek.Cevher ve Ogilvy kaliteli oyuncular ancak kafalarını savunmaya odaklamaları şart şayet başarı istiyorlarsa.Gel gelelim maçın en acı veren kısmına;1.35 kala 11 sayı önde olan temsilcimiz maçı altın tepside rakibine sunuyor ve rakipte T-Mac'ın San Antonio'ya karşı yarattığı mucize benzer şekilde mucizevi üçlüklerle maçı alıp evine gidiyordu.Maç içinde bariz bir şekilde anlaşıldı ki Beşiktaş Cola Turka savunmasından aldığı rüzgarla coşan ve bu sayede daha akışkan bir hücüma sahip olan bir takım.Beşiktaş'ın acilen savunmada toparlanması lazım mutlu bir gelecek istiyorsa şayet.
16 Kasım 2010 Salı
Hido İçin Yeni Başlangıç


15 Kasım 2010 Pazartesi
ALLEN IVERSON SAHADA!
Beşiktaş Cola Turka'nın yeni transferi sahada.Allen Iverson'ın forma giyeceği Hemofarm maçı Salı günü saat 19.30'da Murat Murathanoğlu ve İsmet Badem'in anlatımıyla TRT 3'te.
doktor bu ne?


Kaydol:
Kayıtlar (Atom)